METE YARAR: "AB VE ABD KATLİAMA ÖRTÜLÜ DESTEK VERİYOR"
Mısır'da önceki gün ordunun müdahalesiyle çıkan olaylar ve sonrasındaki gelişmeleri Ortadoğu konusuna hakim analistlerden Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’a sordu.
Mısır'da önceki gün ordun...un müdahalesiyle çıkan olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısının 525'e yükseldiği bildirildi. Müslüman Kardeşler kaynakları ise ölü sayısının 2 binin üzerinde olduğunu öne sürdü. Şiddet olayları sonrası ülkede 1 aylık olağanüstü hal ilan edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Baradey istifa etti. Gece de çeşitli kentlerde olaylar yaşandı. Göstericilerle, güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar bazı bölgelerde hala devam ediyor. Bakanlar Kurulu, Kahire, Süveyş ve İskenderiye'nin de aralarında olduğu 11 kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.
Katliam sonrasında gergin bekleyiş hala devam ediyor. SON.TV,Mısır’daki gelişmeleri Ortadoğu konusuna hakim analistlerden Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’a sordu.
Yarar, Mısır’da yaşanan olayların Ortadoğu’da bir denge savaşı olduğunu ileri sürdü. Cunta yönetiminin darbeye alkış tuttuğunu kaydeden Yarar, başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesinin de bu olaylara örtülü destek sağladığını vurguladı.
İşte, Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’ın Mısır’daki gelişmelere ışık tutacak o açıklamaları:
“AB ve ABD katliama örtülü destek sağlıyor
AB ve ABD'nin Mısır'da yaşanan olaylara takındıkları bir tavır yok. Aksine ciddi anlamda cesaret verecek türden açıklamalar var. Şuanda yaşanan olayları neredeyse örtülü olarak destekleyen bir tutumları var. Mısır'da hiç olay yaşanmamış gibi bir davranış biçimleri var.
Ortadoğu’da herkes bir pozisyon belirleme peşinde
Dünya tekrar şekilleniyor. Burada herkes bir pozisyon belirleme peşindedir. Bu pozisyonu belirlerken de açıkçası Süveyş körfezindeki enerji kaynakları, Sudan, Yemen ve Libya dahil olmak üzere burada son yıllarda yaşananlara baktığımız zaman Libya'nın bunun dışında başka bir parçaymış gibi değerlendirmek doğru olmaz.
Mısır’ın komşularını iyi okumak gerekir
Mısır'ın üç tane büyük komşusu vardır. Bunlardan bir tanesi Etopya, bir tanesi yakın olarak Sudan diyebiliriz. Bir tanesi de Libya'dır. Bu üç komşu ülkede bölünmeler yaşandı. Bu ülkeler neredeyse her anlamı ile ikiye bölündü. İktidarlar devrildi. Sistemler değişti. Bunun içerisinde kalan bütünlüğünü koruyabilen bir tek Mısır kalmıştı. Mısır'ı da sanki bu olayların dışındaymış gibi değerlendirmek çok doğru olmaz. Ortadoğu'da biraz önce saydığım bütün ülkelerde yaşanan olaylar birbiri ile ilişkilidir. Bu pozisyona baktığımız zaman Mısır'ın da bu olayların bir parçası olduğunu ve bu olaylarda etkilenmediğini söylemek de mümkün değildir.
Halkın memnuniyetsizliği alt yapıyı oluşturdu
İkincisi Arap Baharı'nın başladığı dönemden bu yana Libya'nın pozisyonu çok sabit olmasına rağmen ekonomik sıkıntılar ve halk üzerindeki memnuniyetsizlikler hat safhadaydı. Bunun Mursi ile bir alakası yoktu. Geçmişten gelen bir memnuniyetsizlik vardı. Büyük bir işsizlik ve Mısır'ın bir parçası olmak istemeyen büyük bir halk kitlesi vardı. Bu halk kitlesinin de tepkilerinin bu boyutta olduğu bekleniyordu. Ama bunun organize olmadığı veya bunun yeniden düzenleneceği korkusu herkes tarafından endişe ile izlendi. Çünkü herkes orada kurulacak olan yeni sistemin kendisine angaje olmasını, kendisinin kontrolünde olmasını istedi. Bunu en başından beri isteyen ülkelerden bir tanesi İsrail'dir. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi körfez ülkelerini sayarsak, onların da Müslüman kardeşler gibi bir iktidarın Mısır'da egemen olmasından hoşnut olmadılar. Herkesin istediği ve oyun oynamak için de cirit attığı bir sistem oturtmaya çalıştılar. Halkın memnuniyetsizliği de bunun üzerine oturunca şuanda yaşananların sürpriz olduğunu değerlendirmek açıkçası iyi niyetli bir değerlendirme olur.
Ortadoğu’da mezhepsel savaş var
Sudan ile ilgili örnek verirken dinsel ayrışmadan bahsetmek istedim. Biliyorsunuz Sudan ikiye ayrıldı. Dinsel anlamda ikiye ayrıldı. Müslüman kesim ve Hristiyan kesim olarak bir ayrılma söz konusu oldu. Etopya'da da aynı şekilde bir ayrışma oldu. Diğer Afrika ülkelerinde de buna benzer durumlar var. Mısır'ın durumu da Maalesef bu şekilde. Orada Kipti'lerin ciddi bir rahatsızlığı var. Bu rahatsızlık iktidarın paylaşmasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Daha önce iktidarı tek başına yöneten, bütün sistemi kontrol altında tutan bir iktidar paylaşımına açıkçası girmek istemiyorlar. Bu paylaşımı istemeyen bir grup ile Mısır'ın tamamının davranış şeklinin nasıl olacağı çok belli olmayabilir. Bunu Suriye'nin kaderine benzetiyorum. Suriye'nin kaderi ile Mısır'ın kaderi birbirine çok benzer. Suriye'de de gücü elinde tutan küçük bir azınlık kesim vardı. O azınlık kesimi iktidarı vermek istemedi. İktidarı vermek istemediği dönemde kullandığı en büyük silah Ordu'ydu. Birebir aynı olduğunu buradan da okuyabiliriz. İktidarı teslim etmeyen bir azınlıktan bahsetmekte bence çok doğru olmaz. O azınlık da gücünü ancak silahlı bir güçten alabilir. O da Maalesef bu ülkelerde Ordu'dur.”
http://www.son.tv/ozel-haber/mete-yarar-ab-ve-abd-katliama-ortulu-destek-veriyor/haber-200024
Mısır'da önceki gün ordunun müdahalesiyle çıkan olaylar ve sonrasındaki gelişmeleri Ortadoğu konusuna hakim analistlerden Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’a sordu.
Mısır'da önceki gün ordun...un müdahalesiyle çıkan olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısının 525'e yükseldiği bildirildi. Müslüman Kardeşler kaynakları ise ölü sayısının 2 binin üzerinde olduğunu öne sürdü. Şiddet olayları sonrası ülkede 1 aylık olağanüstü hal ilan edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Baradey istifa etti. Gece de çeşitli kentlerde olaylar yaşandı. Göstericilerle, güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar bazı bölgelerde hala devam ediyor. Bakanlar Kurulu, Kahire, Süveyş ve İskenderiye'nin de aralarında olduğu 11 kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.
Katliam sonrasında gergin bekleyiş hala devam ediyor. SON.TV,Mısır’daki gelişmeleri Ortadoğu konusuna hakim analistlerden Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’a sordu.
Yarar, Mısır’da yaşanan olayların Ortadoğu’da bir denge savaşı olduğunu ileri sürdü. Cunta yönetiminin darbeye alkış tuttuğunu kaydeden Yarar, başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesinin de bu olaylara örtülü destek sağladığını vurguladı.
İşte, Güvenlik Uzmanı Mete Yarar’ın Mısır’daki gelişmelere ışık tutacak o açıklamaları:
“AB ve ABD katliama örtülü destek sağlıyor
AB ve ABD'nin Mısır'da yaşanan olaylara takındıkları bir tavır yok. Aksine ciddi anlamda cesaret verecek türden açıklamalar var. Şuanda yaşanan olayları neredeyse örtülü olarak destekleyen bir tutumları var. Mısır'da hiç olay yaşanmamış gibi bir davranış biçimleri var.
Ortadoğu’da herkes bir pozisyon belirleme peşinde
Dünya tekrar şekilleniyor. Burada herkes bir pozisyon belirleme peşindedir. Bu pozisyonu belirlerken de açıkçası Süveyş körfezindeki enerji kaynakları, Sudan, Yemen ve Libya dahil olmak üzere burada son yıllarda yaşananlara baktığımız zaman Libya'nın bunun dışında başka bir parçaymış gibi değerlendirmek doğru olmaz.
Mısır’ın komşularını iyi okumak gerekir
Mısır'ın üç tane büyük komşusu vardır. Bunlardan bir tanesi Etopya, bir tanesi yakın olarak Sudan diyebiliriz. Bir tanesi de Libya'dır. Bu üç komşu ülkede bölünmeler yaşandı. Bu ülkeler neredeyse her anlamı ile ikiye bölündü. İktidarlar devrildi. Sistemler değişti. Bunun içerisinde kalan bütünlüğünü koruyabilen bir tek Mısır kalmıştı. Mısır'ı da sanki bu olayların dışındaymış gibi değerlendirmek çok doğru olmaz. Ortadoğu'da biraz önce saydığım bütün ülkelerde yaşanan olaylar birbiri ile ilişkilidir. Bu pozisyona baktığımız zaman Mısır'ın da bu olayların bir parçası olduğunu ve bu olaylarda etkilenmediğini söylemek de mümkün değildir.
Halkın memnuniyetsizliği alt yapıyı oluşturdu
İkincisi Arap Baharı'nın başladığı dönemden bu yana Libya'nın pozisyonu çok sabit olmasına rağmen ekonomik sıkıntılar ve halk üzerindeki memnuniyetsizlikler hat safhadaydı. Bunun Mursi ile bir alakası yoktu. Geçmişten gelen bir memnuniyetsizlik vardı. Büyük bir işsizlik ve Mısır'ın bir parçası olmak istemeyen büyük bir halk kitlesi vardı. Bu halk kitlesinin de tepkilerinin bu boyutta olduğu bekleniyordu. Ama bunun organize olmadığı veya bunun yeniden düzenleneceği korkusu herkes tarafından endişe ile izlendi. Çünkü herkes orada kurulacak olan yeni sistemin kendisine angaje olmasını, kendisinin kontrolünde olmasını istedi. Bunu en başından beri isteyen ülkelerden bir tanesi İsrail'dir. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi körfez ülkelerini sayarsak, onların da Müslüman kardeşler gibi bir iktidarın Mısır'da egemen olmasından hoşnut olmadılar. Herkesin istediği ve oyun oynamak için de cirit attığı bir sistem oturtmaya çalıştılar. Halkın memnuniyetsizliği de bunun üzerine oturunca şuanda yaşananların sürpriz olduğunu değerlendirmek açıkçası iyi niyetli bir değerlendirme olur.
Ortadoğu’da mezhepsel savaş var
Sudan ile ilgili örnek verirken dinsel ayrışmadan bahsetmek istedim. Biliyorsunuz Sudan ikiye ayrıldı. Dinsel anlamda ikiye ayrıldı. Müslüman kesim ve Hristiyan kesim olarak bir ayrılma söz konusu oldu. Etopya'da da aynı şekilde bir ayrışma oldu. Diğer Afrika ülkelerinde de buna benzer durumlar var. Mısır'ın durumu da Maalesef bu şekilde. Orada Kipti'lerin ciddi bir rahatsızlığı var. Bu rahatsızlık iktidarın paylaşmasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Daha önce iktidarı tek başına yöneten, bütün sistemi kontrol altında tutan bir iktidar paylaşımına açıkçası girmek istemiyorlar. Bu paylaşımı istemeyen bir grup ile Mısır'ın tamamının davranış şeklinin nasıl olacağı çok belli olmayabilir. Bunu Suriye'nin kaderine benzetiyorum. Suriye'nin kaderi ile Mısır'ın kaderi birbirine çok benzer. Suriye'de de gücü elinde tutan küçük bir azınlık kesim vardı. O azınlık kesimi iktidarı vermek istemedi. İktidarı vermek istemediği dönemde kullandığı en büyük silah Ordu'ydu. Birebir aynı olduğunu buradan da okuyabiliriz. İktidarı teslim etmeyen bir azınlıktan bahsetmekte bence çok doğru olmaz. O azınlık da gücünü ancak silahlı bir güçten alabilir. O da Maalesef bu ülkelerde Ordu'dur.”
http://www.son.tv/ozel-haber/mete-yarar-ab-ve-abd-katliama-ortulu-destek-veriyor/haber-200024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder