31 Aralık 2014 Çarşamba

MÜZAKERE TASLAĞINDA ÖZERKLİK DE VAR.



MÜZAKERE TASLAĞINDA ÖZERKLİK DE VAR.



HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hükümetle yürüttükleri çözüm sürecinin müzakere taslağında özerklik konusunun da masada olduğunu söyledi. Önder, “Müzakere taslağını bir iki gün içinde kamuoyu ile paylaşacağız. İçinde özerklik de var.” ifadelerini kullandı.


Meclis’te gazetecilerin sorularını cevaplayan Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin demokratik müzakere taslağının içeriğine ilişkin bir sorusunu cevaplayan Önder, ‘temel haklar meselesinde bozucu olan neler varsa’ hepsinin bu taslakta olduğunu, özerklik konusunun da buna dahil olduğunu söyledi.  Öcalan’ın silahları bırakma konusunda 5 aylık bir takvim öngördüğünü ancak bunun için hükümetin irade ve kararlılık göstermesi gerektiğini kaydetti.  İmralı heyetinin diğer üyelerinin Kandil’den döndüğünü belirten Önder, daha önce devlet ile Öcalan arasında mutabakata varıldığı belirtilen demokratik müzakere taslağına Kandil’in de destek verdiğini kaydetti.


http://www.radikal.com.tr/politika/hdpden_muzakere_taslagi_aciklamasi_icinde_ozerklik_de_var-1248506


http://www.zaman.com.tr/politika_muzakere-taslaginda-ozerklik-de-var_2263509.html

AKİT'TEN AYDINLIK’IN MANŞETİNE: “VAH Kİ NE VAH!”



AKİT'TEN AYDINLIK’IN MANŞETİNE: “VAH Kİ NE VAH!”



Doğu Perinçek’in Aydınlık’ı, yeni görevlendirmeleri sevinçle karşıladı. Akit yazarı Ali Karahasanoğlu ise yüksek yargıda gelinen noktayı “Vah ki vah!” ifadesiyle özetledi.


İktidar, yeni düzenlemelerden sonra yüksek yargıya çok sayıda üye atadı. Yüksek yargıya seçilen üyelerinin önceden listelerle belirlendiği tartışmaları devam ederken, dün de Yargıtay’ın 8 dairesinin başkanları belli oldu.


Paralel paranoyasıyla aylardır Hizmet Hareketi’ne savaş açan hükümet medyası Ergenekon’a sarılmıştı. Ancak binlerce delile rağmen Cumhuriyet tarihinin en büyük davasını, adeta kumpas olarak Camia'ya mal etmeye çalışan hükümet medyasından aykırı sesler yükselmeye başladı.


Yargıya müdahale edilerek HSYK, Danıştay ve Yargıtay’a üye seçilen bazı isimlerle ilgili Akit yazarı Karahasanoğlu bugünkü köşe yazısında, “YARSAV tarih oldu, üyeleri başkan oldu!”  diyerek hükümete veryansın etti. Çünkü  dün Yargıtay’ın 8 dairesine başkan olarak seçilen isimler daha önce adı Ergenekon’la anılan YARSAV üyelerinden seçildi. Bu durumu vahim hata olarak yorumlayan Akit yazarı bu tepkisini, “İyi ki, 8. Ceza Dairesi’ne başkan seçmemişler. Öyle yapsaydılar. Hepten hapı yutmuştuk!” şeklinde ifade etti.


İşte Karahasanoğlu’nun köşesinde ele aldığı yazının ilgili bölümü:


“Dün, bu vahim hata, zirve yaptı..

8 yeni daireye seçilecek başkanlar belirlenirken..

Dört başkan, YARSAV üyelerinden seçildi..

YARSAV’ın 89 nolu üyesi.

Cumhuriyet gazetesinde başörtü yasağı lehine yazılar kaleme alan..

Tayyip Erdoğan’ın Siirt konuşmasının TCK 312’deki değişikliğe rağmen, yine suç olduğunu iddia eden ve böylece 2002 seçimlerinde milletvekilli adaylığını önleyen..

Şevki Yılmaz’ın bazı  resmi törenlere katılmadığını bahane ederek, açtırdığı soruşturmalar ile dindar siyasetçi karşıtlığını ortaya koyan.

Gazetemiz yazarlarının cezalandırılması için, onlarca ceza ve tazminat davası açan Hamdi Yaver Aktan, 18. Ceza Dairesi’ne başkan seçildi.

İyi ki, 8. Ceza Dairesi’ne başkan seçmemişler.

Öyle yapsaydılar. Hepten hapı yutmuştuk!

Daire başkanlığına seçilenler arasındaki YARSAV üyeleri, sadece Hamdi Yaver Aktan ile sınırlı değil..

YARSAV’ın 225 nolu üyesi Fahri Akçin, 8. Hukuk Dairesi’ne başkan seçildi.

YARSAV’ın 505 nolu üyesi İbrahim Şahbaz, 22. Ceza Dairesi Başkanlığı’na seçildi.

YARSAV’ın 652 nolu üyesi Ramazan Özkepir, 19. Ceza Dairesi’ne başkan seçildi..

Dört daire başkanı birden, YARSAV listesinden.

Oysa bu YARSAV’lıların, 2010 öncesinde, tüm hakim ve savcılar arasında, ancak yüzde 15 oranında bir temsil kabiliyetleri vardı..

Şimdi, 2014 yılında yapılan seçimlerde..

% 15’in de altına düşen bir temsil kabiliyeti olanlar, % 50 oranında başkan seçtiriyorlar..

Vah ki ne vah!

Dahası da var..


Gazetemiz açısından olaya bakarsanız.


21. Ceza Dairesi Başkanlığı’na seçilen Hüseyin Boyrazoğlu’nun da, gazetemize ceza davası açtıran bir yüksek yargı mensubu olduğunu dikkate alırsanız..

Halimizin nice olduğunu daha iyi anlarsınız..."

Aydınlık, başkanları manşetine taşıdı

Yargıtay’ın 8 dairesine seçilen başkanları, Aydınlık gazetesi bugün manşetine taşıdı.


“Ergenekon'da hedef olanlar Yargıtay'da başkan” başlığıyla okuyucularının karşısına çıkan Aydınlık, medyanın  “Ergenekon’un Yargıtay’daki başı” diye haber yaptığı Hamdi Yaver Aktan 18. Ceza Dairesi Başkanlığına seçildiğini vurguladı.


Haberde ayrıca, “Haklarında “Ergenekoncu”  suçlaması yapılan ve Ergenekon davası kapsamında telefonları dinlenen kişilerin başkan seçilmeleri dikkat çekti.” deniliyor.  Akit yazarı ise söz konusu isimleri, başörtüsü yasağı lehine olmakla yorumladı.


Akit, Perinçek’le röportaj yapmıştı


Paralel paranoyasıyla Hizmet’e çamur atmak için her türlü hile ve yalana başvuran hükümet yanlısı medya, Ergenekon tutuklarıyla can ciğer olup, camia aleyhinde propagandaya başladılar. Yazarının bugün iktidara veryansın ettiği Akit gazetesi kısa bir süre önce Doğu Perinçek’le röportaj yapıp şu başlığı atmıştı: “Perinçek Akit'e konuştu: Erdoğan'la beraber olacağız!”  Haberin içeriğinde ise, Perinçek’e “cemaatleri bitireceğiz” sözleri hatırlatılıyor.  Perinçek ise, Camia’yı hedef alarak  Recep Tayyip Erdoğan’la ittifak edebileceğini kaydediyor.


http://www.aktifhaber.com/akitten-aydinlikin-mansetine-vah-ki-ne-vah-1094984h.htm



24 Aralık 2014 Çarşamba

İSLAM ALEMİ İŞTE BU SEBEPTEN DOLAYI PERİŞAN,BİRBİRİNE DÜŞMAN.



İSLAM ALEMİ İŞTE BU SEBEPTEN DOLAYI PERİŞAN,BİRBİRİNE DÜŞMAN. 

YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR....


'HANİ O PARALARI POLİSLER KOYMUŞTU' -VİDEO


'HANİ O PARALARI POLİSLER KOYMUŞTU' -VİDEO


Reza Zarrab 17 Aralık'ta el konulan paralarının faizini Kızalay'a bağışladı. İşte bu girişim siyaset dünyasında büyük tepkiye yol açtı. Meclis'ten vatandaşlara; "Kana haram para zehiri karıştı Kızlay'dan kan almayın" çağrısı yükseldi.


http://www.youtube.com/watch?v=pvRKVf_xwrI 



'HANİ O PARALARI POLİSLER KOYMUŞTU'



'HANİ O PARALARI POLİSLER KOYMUŞTU'


17 Aralık'ta ele geçirilen paralar iade edildi, hani polis koymuştu.


Reza Zarrab 17 Aralık'ta el konulan paralarının faizini Kızalay'a bağışladı. İşte bu girişim siyaset dünyasında büyük tepkiye yol açtı. Meclis'ten vatandaşlara; "Kana haram para zehiri karıştı Kızlay'dan kan almayın" çağrısı yükseldi.


Yolsuzluk operasyonunda ele geçirilen ve şüphelilerin ‘polis koydu’ diye savunduğu  paralar iade edildi. Zarrab’ın adamları, teslim aldıkları parayı bavulla taşıdı. Bir yıldır emanette tutulan para için milletin cebinden 55 bin lira faiz ödendi. Barış Güler ise ‘üç beş kuruş’ dediği, faizi 20 bin lira tutan parasını başka bir hesaba havale etti.  


17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında el konulan paralar, Savcı Ekrem Aydıner’in şüphelilerin tamamı hakkında verdiği takipsizlik kararından sonra faiziyle birlikte iade edildi. İranlı Reza Zarrab’ın, ev ve iş yerindeki aramalarda ele geçirilen 1 milyon TL, 800 bin Euro ve 60 bin dolar ile iki kilo altını, dün Zarrab’ın adamı Abdullah Happani teslim aldı. Happani ve yanındakiler, parayı bavul ve sırt çantasıyla taşıdı. ‘Memurun bahşişini peşin vereceksin’ sözüyle bir yıl önce haberlere konu olan Zarrab, peşin aldığı 55 bin TL faizi Kızılay’a bağışladı. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler de operasyon günü babasıyla yaptığı konuşmada ‘evde üç beş kuruş var’ sözüyle anlattığı 400 bin TL, 320 bin Euro ve 90 bin dolarını, 20 bin lira faiziyle birlikte geri aldı. Güler, parasını Vakıfbank’tan başka bir hesaba havale etti.


Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında polis tarafından konulduğu iddia edilen paralar, soruşturmada tutuklanan kişilere iade ediliyor. İranlı işadamı Reza Zarrab’ın soruşturmada ele geçirilen 1 milyon TL, 800 bin Euro ve 60 bin dolar ile 2 kilo külçe altını faiziyle birlikte geri ödendi. Zarrab, yaklaşık bir yıldan beri el konulup bankaya yatırılan parası için 55 bin TL’lik faiz aldı. Dün saat 11.30 sularında adliyeye gelen Zarrab’ın adamı Abdullah Happani, 2 avukat ve 2 koruma ile önce 5’inci katta bulunan emanet savcısı İbrahim Çiçek’in yanına gitti. Burada altın ve paraların iadesi için gerekli belgeleri alan Happani, adli emanete inerek Zarrab’ın külçe altınlarını aldı. Bu sırada Çiçek’in de Happani’nin yanına geldiği görüldü. Happani, altınları aldıktan sonra adliyede bulunan Vakıfbank şubesine gelerek burada sıraya girdi. Yaklaşık yarım saat süren beklemenin ardından sıra kendisine gelen Happani, vezneden servet miktarındaki parayı geri aldı. Happani, yanında getirdiği valize yaklaşık 3 milyon lirayı koyarak banka şubesinden uzaklaştı. Happani, gazetecilerin “Paranızı aldınız, ne söylemek istersiniz?” şeklindeki sorusuna, “Sağ ol, konuşmak istemiyorum.” şeklinde cevap verdi. Happani, koruma ve avukatları ile birlikte adliye otoparkında bulunan aracına binerek binadan ayrıldı. Öte yandan Happani’ye iade edilen paralar için ödenen 55 bin TL faizin,  Happani tarafından Kızılay’a bağışlandığı öğrenildi.


GÜLER DE 20 BİN TL FAİZ ALACAK


17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında el konulan paralar için bir iade kararı da eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler hakkında verildi. Güler’in operasyon günü babası ile yaptığı konuşmada “Evde üç-beş kuruş var.” dediği 400 bin TL, 320 bin Euro ve 90 bin dolar para iade edildi. Güler’in rüşvet karşılığı elde ettiği ileri sürülen parası Zarrab’ın aksine adliyeye gelmeden Vakıfbank’ta emanette bulunan hesaptan başka bir hesaba havale edildiği öğrenildi. Barış Güler, bir yıldır adli emanette ve banka hesabında tutulan parasından 20 bin liralık da faiz alacak.”


17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının patlaması sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, dosyaya hakkında yolsuzluk iddiası bulunan Savcı Ekrem Aydıner’i atamıştı. Çolakkadı’nın görevden alınıp yerine getirilen Hadi Salihoğlu ise dosyanın ilk savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’i görevinden alıp soruşturmada tek yetkili ismin Aydıner olmasına karar verdi. Ardından Aydıner, önce TOKİ soruşturmasına sonra da Reza Zarrab, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın aralarında bulunduğu isimler hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararının kesinleşmesi sonrası Zarrab, Mali Şube ekipleri tarafından el konulan paralarını 55 bin TL’lik faizi ile birlikte geri aldı.


http://www.youtube.com/watch?v=pvRKVf_xwrI


http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=39425


http://www.zaman.com.tr/politika_17-aralikta-ele-gecirilen-paralar-iade-edildi-hani-polis-koymustu_2266340.html


18 Aralık 2014 Perşembe

DEĞİŞİK KONULAR-5











SAYIN ERDOĞAN NE YAPMAK İSTİYOR?



DEĞİŞİK KONULAR-4









EGEMEN BAĞIŞ:‘BU BAKARA İYİ MAKARA!’





EGEMEN BAĞIŞ:‘BU BAKARA İYİ MAKARA!’



İnternete yüklenen son ses kaydında Egemen Bağış'ın Kur'an sureleriyle dalga geçtiği iddiası dinleyenleri şoke etti.

Başçalan kullanıcı adıyla Youtube'a yüklenen ses kaydında AB eski Bakanı Egemen Bağış ile gazeteci Metehan Demir arasında geçtiği iddia edilen konuşmalarda Kur’an ile dalga geçilmesi dinleyenleri şoke etti. 

Metehan Demir’in Egemen Bağış’ın twitter hesabında paylaştığı bir ayeti görmesi üzerine Bağış’ı telefonla arıyor. Kur’an ayetiyle dalga geçercesine ‘Güne nurla başladım, duayla başladım’ diyerek ve Bakara Suresi 152. ayeti dalga geçer gibi okuyarak konuşmasına devam eden Demir’e Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış, cevap yetiştiriyor.


METEHAN’A AYRAN YOLLAYAYIM 

‘Kim bu sabahın köründe arıyor, imana mı gelmiş dua ediyor. Metehan’a ayran yollayayım’ diyerek gülüşmelere neden olan Beyhan Bağış, ‘Milli içki ayran’ tartışmasına da gönderme yapıyor. 


HER CUMA BİR AYET SALLIYORUM 

‘Ve la entüm ma ağbüd’ diyerek dalga geçen Metehan Demir’e Bağış, ‘oğlum ben her gün her Cuma bir tane ayet sallıyorum’ diyor ve ekliyor: 

‘Google’a gir, Kuran’da atıyorum kardeşlik, Kuran’da nankörlük Kuran’da bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin” 

Surelerle dalga geçmek için anlamsız sesler çıkartan Demir’e Bağış, ‘O Almanca’ya döndü Metehan’ diyerek uyarıyor. 


‘ALLAH’IM EGEMEN BAĞIŞ’TAN BİR AYET İNSE DE’ 

‘Sabah saat 5′te çaktım bir tane’ diyen Bağış’a ise Metehan Demir, ‘Sabah uyanıp Allah’ım Egemen Bağış’tan bir ayet inse de ben de onu RT etsem deyip bekleyen 13 kişi de RT etmiş’ diyor.


METEHAN DEMİR’E: ÇARPILACAKSIN 

Bir köşe yazarının yazısı üzerine konuşan Metehan Demir, Bağış’ın eşi Beyhan Bağış ile ilgili ‘Beyhan, duadan daha fazla şeyler yapacağımızı bilir’ diyor ve ekliyor: Bakara 156 

Bunun üzerine Bağış, ‘Çarpılacaksın’ diyor. 

Bunun üzerine Metehan Demir daha ileri gidiyor. ‘Her kim ki Egemen Bağış’ı sevmez, Allah en kısa zamanda onun belasını verir, Bakara 159′ diyerek ekliyor. 


‘BU BAKARA İYİ MAKARA’ 

Aydın Doğan’la bir toplantılarından bahseden ikiliden Metehan Demir, ‘Her kim ki Aydın Bey’in o zor gününde onun yanında olur, o Allah’tan her istediğini alır, Bakara 165′ diyerek gülmeye başlıyor. 

‘Bu bakara iyi ya’ diyen Demir’e Bağış’tan kahkalar eşliğinde cevap geliyor: ‘Makara iyi’



http://www.gazeteport.com.tr/haber/164513/bu-bakara-iyi-makara


A.B ANAYASASI İMZALANIRKEN

.




AKP KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI CIBILDAK KARILARLA PLAJDA DENİZE GİRDİ.



AKP KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI NEVZAT DOĞAN CIBILDAK KARILARLA PLAJDA DENİZE GİRDİ. 


AKP KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI NEVZAT DOĞAN İLAHİYATÇI ESKİ DİN BİLGİSİ HOCASI ÇIBILDAK KARILARLA PLAJDA DENİZE GİRMİŞ.BU ALLAH CC. HOŞNUT OLMAYACAĞI AÇIK VE NET BİR FİLLİ SEÇMENE HOŞ GÖZÜKMEK İÇİN YAPMAK MÜSLÜMANLIĞA SIĞAR MI?

TAŞHİYE OPERASYONUNU AKP'NİN EMNİYETÇİ VEKİLİ YAPMIŞ




TAŞHİYE OPERASYONUNU AKP'NİN EMNİYETÇİ VEKİLİ YAPMIŞ.


Bazı polisler, Dumanlı ve Karaca silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alınırken, bu kararın verilme nedeni Taşhiyecilere operasyonun, talimatını AKP'li vekilin verdiği öğrenildi.


Medyaya düzenlenen operasyona gerekçe gösterilen "Taşhiye grubuna yönelik operasyon"un altında, AKP Milletvekili ve Emniyet Eski Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ın imzasının olduğu ortaya çıktı.


Grihat'ın haberine göre, 14 Aralık Medya Baskını, Taşhiye Grubu'na yönelik operasyona dayandırılıyor. İddiaya göre Mehmet Doğan'ın başında bulunduğu grubun şiddetle ilgisi yoktu ancak polis bir tertip yaparak söz konusu grubu şiddetle bağlantılı göstererek 2010 yılında operasyon düzenledi.


Ancak şuan AKP Milletvekili olan Oğuz Kaan Köksal'ın altında imzası bulunan kararla başlayan operasyon, Mehmet Doğan'ın şiddet talimatı sonrasında başladı. Soruşturma kapsamında 2008'den itiberen takibe alınan grubun lideri Mehmet Doğan, bir sohbet toplantısında şiddet talimatı verdi. Doğan söz konusu talimatında füze yapılmasını ve vurulmasını söylüyordu: "Senin hükümetin başındaki adam senin değil, onların adamıdır. Senin başındaki hoca da onlarındır, senin başındaki şıh da onlarındır. Diyecek ki nasıl edelim hocam? Ben de diyorum ki git silah yap vur. Ferşatın babası hocası evin içerisinde çalışıyor çalışıyor bir füze yapıyor. Yeter ki yap. Serbesttir ne yaparsan yapb Kılıç oynamazsa böyle İslamiyet olmaz. Şuan Şeriatla amel etmeyen Mısır, Suriye, Türkiye, Pakistan, Hindistan, İran bütün alemi islamdaki zahiren müslüman görülen devletlerin hepsi kırılıp gidecektir. Yakında uzak da değil"


Bu sözlerin adli kayda girmesinin ardından operasyon gerçekleşti ve Mehmet Doğan ve grubu gözaltına alındı. 
(http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/01/23/turk.el.kaide.lideri.dogandan.cihat.cagrisi/560664.2/)


İDDİA TARİHLERİ TUTMUYOR


Dün başlayan gözaltılarla ilgili soruşturmanın, El Kaide operasyonu kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden M.N.T’nin yaptığı ihbar üzerine başladığı öğrenildi.


M.N.T ifadesinde “2009 yılında Fethullah Gülen’in herkul.org isimli sitede yayınlanan irtica paranoyası isimli sohbetinden dolayı paralel yapının kendilerine tuzak kurarak operasyon yapmış olabileceğini” iddia etti ancak veriler operasyonel çalışmaların 2008 yılında başladığını ortaya koyuyor.


Operasyona giden süreçte grubun İstanbul’daki faaliyetlerinin ilk olarak 03 Aralık 2008 tarihinde bir istihbarat elemanından alınan bilgilerle deşifre edildiği, grup lideri Mehmet Doğan hakkında ise 2000li yılların başından bu yana tutulan istihbarat raporları olduğu öğrenildi.


İstihbarat elemanın verdiği ham bilgileri çapraz doğrulama ve analiz çalışmalarıyla çeşitli filtrelerden geçiren Terörle Mücadele ekipleri grubun El Kaide ekseninde faaliyet yürüttüğünü belirledi.


Ancak operasyonun yapılan haberler ve şahsın ifadesinin aksine 2009 yılında Fethullah Gülen’in sohbetinden sonra değil 2008 yılında başlamış olduğu ortaya çıktı. Öte yandan 2008 yılında başlatılan çalışmaların sırasıyla İstanbul Emniyet eski Müdürü Hüseyin Çapkın, İstihbarat Dairesi eski Başkanı Hüseyin Namal, dönemin Emniyet Genel Müdürü AK Parti Milletvekili Oğuz Kağan Köksal’ın yazılı onayıyla operasyona dönüştüğü anlaşıldı.


Tarikat ve cemaatlerin şirk içerisinde oldukları, Türkiye’nin kâfir bir devlet olduğu, AK Parti’yi İslam inkılabı en büyük engel olduğu görüşlerini savunan grubun cihat bölgeleri ile temas halinde oldukları tespiti üzerine başlatılan eş zamanlı operasyonlarda toplam 72 kişi gözaltına alınmış ve 26 kişi tutuklanmıştı.


MEDYAYA BASKINA PARAVAN


Taşhiyeciler operasyonunun medyaya uzaması ise şu şekilde gerçekleşti. Operasyonu yapan polisler zaten gözaltına alındı. Ancak medya irtibatı şu şekilde kuruldu: Tek Türkiye ve Sungurlar dizisinde El Kaidenin Taşhiye kolunun kötü göstermek sebebiyle dizi yapımcı, yönetmen ve senaristi gözaltına alındı.


Hidayet Karaca da hem bu dizinin yayınlandığı kanalın yöneticisi hem de haber kanalında 2010 yılındaki taşhiye operasyonuyla ilgili haberler yaptırmış. Aynı şekilde Ekrem Dumanlı da bu operasyonla ilgili haberleri gazetesinde yayınlamış.


Bu nedenle hem polisler, hem Ekrem Dumanlı hem de Hidayet Karaca silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla gözaltı kararına muhatap oldular.


TAŞHİYECİLER OPERASYONUNDA ELE GEÇİRİLEN MALZEMELER:


3 adet el bombası, 

1 adet sis bombası,

7 adet tabanca 

bu tabancalara ait 14 adet şarjör, 

2 adet kurusıkı tabanca, 

1 adet havalı tabanca, 

1.382 adet çeşitli marka ve çaplarda fişek, 

18 adet av tüfeği, 

380 adet av tüfeği fişeği

1 adet lazer noktalayıcı, Bomba düzenek yapımında kullanılan elektronik malzeme, 

7 adet hançer, 

3 adet kılıç,

İşte Oğuz Kağan Köksal imzalı o belge.


http://www.aktifhaber.com/tashiye-operasyonunu-akpnin-emniyetci-vekili-yapmis-1090336h.htm



SİYASİ MİZAH






13 Aralık 2014 Cumartesi

'Kişinin namazı ve orucu sakın sizi aldatmasın!



'Kişinin namazı ve orucu sakın sizi aldatmasın!Onun parayla olan münasebetine bakın!'


Hac kafilesinden hızlı hareket ederek onlardan önce konaklara giden, buralarda borç parayla ticaret yapan, sonra tekrar hızlı davranıp yine kafileyi geçen bir adam iflas etmişti. Alacaklılar Hz.Ömer(r.a)’a başvurduğunda minbere çıkıp, Allah Tealâ’ya hamd ve sena,Resul-u Ekrem(s.a.v)Efendimiz’e salât ve selamdan sonra şunları söyledi: 

Ey insanlar! Sakın bir adamın orucu ve namazı sizi aldatmasın. Bir kimsenin güvenilir olup olmadığını öğrenmek için konuştuğu zaman doğru söyleyip söylemediğine, kendisine bir şey emanet edildiğinde ona hıyanet edip etmediğine ve zengin olduğunda takvasına bakın.

Bundan sonra, ey insanlar! Cüheyne kabilesinin Üseyfi’si , kendisi hakkında “hacıları geçti, hepsinden önce davrandı” denmesini, dini ve güvenilirliği için yeterli saydı. (Oysa bunun dindarlık ve güvenilirlikle bir ilgisi yoktur.)

Dikkat edin! O borç alarak ticaret yapmış, ancak borcunu ödemek için gerekli ihtimamı göstermemiştir. Şimdi ise borcu, bütün malını götürecek kadar büyümüştür. Kimin onda alacağı varsa yarın sabah bize gelsin, malını aralarında taksim edelim.

Borçtan uzak durun! Zira borcun evveli üzüntü,sonu ise elde-avuçta hiçbir şey kalmamacasına malın elinden alınmasıdır.


(Şerhu’z-Zürkânî ale’l-Muvatta, 4/95.)





NOEL BABA NEYİMİZ OLUYOR?